Etiket arşivi: Komedi

sakurasou no pet na kanojo

Sakurasou no Pet na Kanojo – The Pet Girl of Sakurasou

Sakurasou no Pet na Kanojo 2012-2013 yıllarında 23 dakikalık 24 bölümden oluşan bir anime. Aslında Hajime Kamoshida’nın 2010-2014 yılları arasında yazdığı hafif roman (Japonya’ya özgü, genellikle resimli ve 50.000 kelimeden çok olmayan, genç yetişkinlere yönelik roman) zamanla manga, anime ve oyun versiyonlarıyla karşımıza çıkıyor. Bizim konumuz olan animeyi Mari Oda yazmış ve Atsuko Ishizuka yönetmiş.

Sakurasou no Pet na Kanojo bir sanat lisesinin bir nevi dışlanmış yurdunda kalan öğrencileri konu alıyor. Sorata Kanda yolda bulduğu kedi yavrularına kayıtsız kalamayıp yanında yurda getirince Sakurasou’ya sürgün edilir. Sakurasou da kötü üne sahip okul yurdu. Normal yurttan olan imkanların hiçbirisine sahip değil. Geldiği andan itibaren amacı normal yurda geçmek olan Sorata sonradan bundan vazgeçiyor.

Mashiro Shiina yurt öğretmeninin yetenekli yeğeni. Asılnda dünya çapında başarılı bir ressam olan Mashiro manga çizmek için Japonya’ya gelir. İnanılmaz bir resim yeteneğine sahip Mashiro doğru düzgün üstünü giyinmek gibi en basit gündelik işlerini dahi kendisi yapamayan biridir. Bu görev de hemen Sorata’ya verilir.

Sakurasou’nun diğer sakinleri ise, aynı şekilde anime çizim yeteneği olan Misaki Kamiigusa; Misaki’nin çocukluk arkadaşı ve sevdiği kişi olmakla birlikte onun kadar yetenekli olmadığı için kendisi de sevmesine rağmen bu sevgiye karşılık veremeyen, senaryo yazarı öğrencisi Jin Mitaka; bilgisayar programcısı, odasından pek çıkmayan ve çıktığı zaman görüntüsüyle şaşırtan Ryuunosuke Akasaka; Sorata’nın sınıf arkadaşı, evden kaçıp kendi imkanlarıyla seslendirme sanatçısı olmaya çalışan ve Sorata’yı seven Nanami Aoyama; sanat öğretmeni, kendisi de bu yurtta kalmış olan ve şimdi yurt idareciliği yapan Chihiro Sengoku.

Sakurasou’da hayat renkli kişiliklere sahip sakinleriyle her gün başka bir macera ve atraksiyon şeklinde geçer. Zamanla Sorata ve Mashiro birbirlerini sevmeye başlarlar. Sonuna doğru Jin aslında Misaki’yi sevdiğini; ancak ona layık olmadığını düşündüğünü, çalışıp bunu başarıp karşısına çıkmak istediğini söyler.

Sakurasou no Pet na Kanojo’nun beni etkileyen tarafları şu sorgulama kısmı olmuştur. Mashiro, Misaki gibi sanat konusunda gerçekten son derece yetenekli, bir anlamda uzaylı insanların yanında sadece çalışıp gayret ederek başarılı olunabilir mi? Bunu sorgulayan Sorata ve Nanami birbirlerine destek olurlarken bazen pes etme, bazen yeniden başlama düşünceleriyle baş başa kalırlar. Gerçekten sadece gayretle insan üstü yeteneğe sahip insanların karşısında kazanma şansımız olabilir mi?

Sadece gayretin yeterli olmadığını gördükleri, yetişkinlik kazıkları seviyesine gelmeye başladıklarında ise tabii ki karamsarlığa kapılıp her şeyden vazgeçmeyi değil, yeni imkanlar yaratıp daha fazla çaba harcamayı, gayret etmeyi seçerler. Gerçekten yeterince çaba harcanırsa başarılabilir mi? Elimizde olmayan engeller için ne yapılabilir? Bunlar benim de kendi içimde sorduğum ve cevap bulmaya çalıştığım sorular olduğu için bu animeyi sevmiş olabilir; ama genel olarak eğlenceli bulduğumu da belirtmek isterim.

Açılış Müzikleri:

1-12. Bölümler: Pet na Kanojotachi’den Kimi ga Yume wo Tsuretekita

13-24. Bölümler: Suzuki’den Yume no Tsuzuki

14. Bölüm: Nakatsu Mariko’dan I Call Your Name Again

Kapanış Müzikleri:

1-12. Bölümler: Konomi Suzuki’den Days of Dash

13-24. Bölümler: Asuka Ookura’dan Prime Number (Kimi to Deaeru Hi)

Nodame Cantabile

Nodame Cantabile

Nodame Cantabile klasik müzik sevenleri mutlu edecek, eğlenceli, şirin bir anime. Tomoko Ninamiya’nın mangası 2001-2010 yılları arasında manga, TV dizisi, anime, TV dizisi, anime, manga, 2 film ve anime olarak çıkmış. Sanırım TV dizilerinin hayranı daha fazla. Burada bahsedeceğimiz ise Nodame Cantabile’nin ilk anime uyarlaması. 22-23 dakikalık 23 bölümden oluşan kısım.

Konservatuarda geçen Nodame Cantabile farklı profillerde öğrencileri önümüze getiriyor. Zaten başarılı bir müzisyenin oğluyken ailesinin boşanması sonucu Japonya’ya geri dönmüş Chiaki Shinichi. Korkulu bir uçak yolculuğu ve boğulma tehlikesi sonucunda ne kadar iyi olursa olsun Japonya’dan çıkamayacağı düşüncenin içine sıkışmış, Avrupa’daki öğretmenini özleyen Chiaki’nin Japonya’da elinden geleni yapmak için çalışan birine dönüşmesi. Chiaki’nin bu dönüşümünde büyük payı olan, piyano öğrencisi ve yan komşusu Noda Megumi, nam-ı diğer Nodame’nin başarılı ancak farklı piyano stili. Bu ikisinin ilişkisi. Onların gelişimine katkıları olan ve diğer taraftan da kendi müzik yollarını bulan diğer konservatuar öğrencileri.

Sınavlar, yarışmalar, başarılar, başarısızlıklar, aşklar, ayrılıklar, birbirini hep destekleme, hep daha iyi olabilme yolunda ilerleme… Aslında müzik, müzik ve müzik…

Çok eğlenceli izleyin mutlaka! Ben de devamını izleyeyim. 😀

Açılış Müziği: Suemitsu & The Suemith’ten Allegro Cantabile

Kapanış Müzikleri:

1-12. Bölümler: Crystal Kay’dan Konnani Chikakude…

13-22. Bölümler: Suemitsu & Nodame Orkestrası’ndan Sagittarius

23. Bölüm: Suemitsu & The Suemith’ten Allegro Cantabile

okusama wa joshikousei

Okusama wa Joshikousei – My Wife is a High School Girl

Okusama wa Joshikousei mangadan uyarlanan, yaklaşık 24 dakikalık 13 bölümden oluşan bir anime. Serinin PlayStation 2 ve Dreamcast için yapılmış oyunu da bulunmakta. 2002-2007 yılları arasında yayınlanan manganın Okusama wa Joshikousei anime serisi 2005 yılında yayınlanıp bitiriliyor. Manga ve anime arasında farklar var mı acaba?

Okusama wa Joshikousei’in başında ve aralarda sürekli geçen ve bir süre sonra bıkkınlık getiren Asami’nin bir konuşması var: “Ben Asami, herkesten gizli; ama ben aslında evliyim. Kocam aynı okuldan İchimaru Kyousuke hoca.” gibi bir konuşma. Gerçekten bıkacaksınız baştan söylüyorum.

Neyse Asami’nin de sürekli anlattığı gibi kendisi 17 yaşında lise öğrencisi, kocası da aynı okuldan 25 yaşındaki öğretmeni İchimaru Sensei. Asami’nin en büyük derdi de karı koca olmalarına rağmen henüz hiç sevişmemiş olmaları. Açıklama ise gayet basit ve Asami’nin babası tarafından sürekli karşımıza çıkarılıyor. Baba evliliğe izin verirken bizim hocaya sözleşme imzalatıyor, Asami mezun olana kadar hiçbir türlü yakınlaşma olmayacak diye. O yüzden zaten sürekli kapıdan bacadan damlayıp geliyor Asami’nin babası. En küçük bir yakınlaşma girişiminde dalıyor hemen sahneye. Aynı zamanda hocanın işini kaybetmemesi için okuldan da kimsenin bilmemesi gerekiyor evli olduklarını.

Bundan sonra biraz standart  yeni evli sorunları, biraz evliliklerini gizleme çabası sırasında başlarına gelenlerle geçiyor bölümler. Kocası eve geç geldiği için Asami’nin duyduğu yalnızlık hissi ve parkta gördüğü bir kediye bağlanması, onu eve almak istemesi gibi… Okuldaki başka bir genç hoca olan İwasaki’nin veya komşunun İchimaru’ya asılması gibi… Bu gibi anlarda Asami’yi en çok üzen şeyin “Ne oluyor size ben onun eşiyim, benim yanımda nasıl böyle şeyler yapmaya kalkarsınız?” diyememesi… Sonunda İwasaki o kadar çok bastırıp zorla evlerine dalıyor ve sadece bir sevgililik ilişkisi sandığı şeyin evlilik bağı olduğu gerçeğini öğreniyor. Hiçbir şey söylemeden çekip gidince İchimaru çok korkuyor, hatta yanlış anlaşılma yüzünden istifa mektubunu bile veriyor okula; ama İwasaki konuşup çözüyor konuyu “Tabii ki söylemeyeceğim ne sandın beni?” dercesine.

Anime başladığında Asami 2. sınıfa gidiyor. Okul değiştirdiğine ya da İchimaru’nun okula yeni geldiğine dair bir bilgi hatta ima dahi yok. Bu durumda evlenmeye karar verdiklerinde zaten aynı okulda öğretmen ve öğrenci olmaları gerekiyor. Nasıl tanışıp nasıl işleri ilerlettiler de evlilik noktasına geldiler anlamak ve bilmek maalesef mümkün olamıyor. Büyük göğüs ve dolgun kalça vurgularının, seksi görüntülerin de her şeye rağmen oldukça ön planda olduğunu söylemekte yarar var. İyi seyirler…

Açılış Müziği: Ayako Kawasumi’den Love Love! Chuっ Chuっ!

Kapanış Müziği: Ayako Kawasumi, Aya Endo, and Shiho Kawaragi’den Ai no Koneko

my dady long legs

My Dady Long Legs – Watashi no Ashinaga Ojisan

My Dady Long Legs 1990 yapımı 40 bölümlük bir anime. Jean Webster’in yazdığı Daddy-Long-Legs adlı romanı temel alınarak oluşturulmuş. My Dady Long Legs’in yönetmenliğini ise Kazuyoshi Yokota ve Masakazu Higuchi paylaşıyor.

Bir yetimhanede başlıyor hikaye. Kahramanımız Judy neşeli, asi, biraz sakar; ama iyilik dolu ve yazmayı seven bir kız. Onca talihsizliğe rağmen yazdığı bir yazı nedeniyle son anda burs hakkı elde ediyor. Kendisine burs veren insanı son anda kapıdan çıkarken güneşin açısıyla iyice uzamış gölgesindeki bacaklarıyla gördüğü için ona bu adı takıyor: My Dady Long Legs – Watashi no Ashinaga Ojisan. Bursu veren kişi adını gizliyor, yardımcısı aracılığıyla iletişim kuruyor sadece ve koşul olarak ona sürekli yazmasını istiyor.

Böylece Judy Abott’un zengin kızlar arasındaki lise hayatı başlıyor. Tabii ki yetimhaneden geldiğini saklıyor arkadaşlarından, her ergen kız gibi o da özeniyor çevresindekilerin eşyalarına, kıyafetlerine, zengin akrabalarına ve ailelerine… Oda arkadaşlarından birinin garip dayısını karşılama görevi kendisine veriliyor bir gün. Jervis Pendleton’u karşılıyor ve çok da güzel vakit geçiriyorlar. Bundan sonra aralıklarla görüşüp birlikte vakit geçirmeye de başlıyorlar. Uzun bacaklı amcası onun için yaz tatilleri de dahil her şeyi ayarlıyor. Hatta bazen Judy’nin istediği şeyleri yapmasına izin vermeyerek.. Judy çok bozulsa da yetimhaneye dönmeme isteği ağır bastığından, sahip olduğu her şeyi sağlayan bu kişi olduğundan mecburen boyun eğiyor. İster istemez sorguluyorsunuz “Allah Allah ne var yahu gidiversin kız arkadaşlarıyla ne olacak ki nedir yani bu abisinden koruma isteği” diye düşünürken ilerleyen bölümlerde nedenini de öğreniyoruz.

Bu arada Judy ve Jervis Pendleton arasında bir yakınlaşmalar, bir duygular beliriyor; ama Judy bir yandan da sorguluyor tabii, acaba kendisi için bu mümkün mü? Yetimhaneden geldiğini söyleyemediği bu insan acaba bunu öğrenince de onu sever mi? Judy’nin standart genç kız gelgitlerini bol bol göreceksiniz.

Hikayenin sonunda Jervis Pendleton hastalanıyor, eriyip çöküyor dağ gibi adam; ama Judy yetişince iyileşiyor sanırım bir anda. 😀 Şaka bir yana Judy mezuniyet konuşmasında yetimhaneden geldiğini ve bu şansı ona sağlayan sponsorundan bahsediyor onu nihayet görebileceği umuduyla, kalabalığın arasında olduğu umuduyla; mezuniyetin ardından gözleri hala onu ararken yardımcısı gelip çok hasta olduğunu söylüyor. Apar topar arabaya atlayıp evine gidiyorlar ve Judy sonunda kendi gözleriyle My Dady Long Legs – Watashi no Ashinaga Ojisan dediği sponsorunun aslında Jervis Pendleton olduğunu görüyor. Jervis dayanamayıp onunla tanışmaya geldiğini, sonra da olayların geliştiğini sevmeye başladığını; ama yetimhaneye karşı görevi gereği Judy okumaya devam ederken böyle bir ilişki içine giremeyecekleri için gizlediğini anlatıyor. Sanırım ondan sonra mutlu mesut hayatlarına doğru ilerliyorlar. 🙂

Bu kız lise öğrencisi, yeni mezun oldu 18 yaşında ya var ya yok; ama bu adam kesin üniversiteye de gitmiştir ve Judy liseye başladığında bile iş adamı olarak görülüyordu demeyin. Olur öyle yaşın ne önemi var ki? 😉

Açılış Müziği: Mitsuko Horie’den Growing Up

Kapanış Müziği: Mitsuko Horie ve SHINES’ten Kimi no Kaze

Nerima Daikon Brothers

Nerima Daikon Brothers

Nerima Daikon Brothers öyle sık sık karşımıza çıkan türden bir anime değil. Müzikal komedi olmakla birlikte çocuklara yönelik olmadığı kesin. 😀 Mangadan uyarlanan anime Shinichi Watanabe yönetmenliğinde 12 bölüm olarak yayınlanıyor. Bölümler 24-25 dakika sürüyor.

Hideki ve İchiro kardeşler ile kuzenleri Mako Nerima Daikon Brothers adında bir grup kuruyor. Nerima semtindeki tarlalarında Japon turbu (daikon) yetiştirip kazandıkları paralarla bu alana bir konser alanı kurmak ve burada konser vermek en büyük hayalleri. (Gereksiz bilgi olarak; Japon turbunun Japonya’da en çok tüketilen sebze olduğuyla ilgili anket sonuçları mevcuttur.) Tarla işlerini daha ziyade Hideki yapıyor, İchiro geceleri bir eğlence mekanında erkek konsomatris olarak çalışıyor. Hatta buranın en iyi konsomatrisi. Mako’nun ise ne iş yaptığı belli değil, Hideki’nin kendisine olan aşkından yararlanıp lüks şeylere harcamak için sürekli olarak Hideki’den para istemeye geliyor.

Evlerin ortasındaki tarlanın bir kenarında da sahne var. Burayı aynı zamanda ev olarak kullanıyorlar. Tarla evlerin ortasında olduğu için ne zaman prova yapmaya kalksalar komşular şikayete başlıyor. Sürekli birileri kandırıp paralarını almaya çalışıyor. Ne zaman paraya ihtiyaçları olsa bir bankanın dansçı kızları müzik eşliğinde giriyor ekrana yanlarında bir bankamatikle. Danslarını yapıyorlar, bankamatikten para çıkıyor, müzik duruyor, kızlar dansı bırakıp silinerek sahneden çıkıyor ve bankamatiği de yanlarında götürüyor. Ne zaman birinin paraya ihtiyacı olsa aynı sahne geliyor. Bir de ihtiyaçları olduğu zaman başvurdukları bir adam var. Yüzünü göremiyoruz, para hariç her şeyi ödünç veriyor. Ödünç vermek için şarkı söylemelerini bekliyor sadece.

Bir de panda var, tarladan turp çalmaya başlayıp onların yanından ayrılmaz oluyor. Gerektiğinde de yardım ediyor. Sabah, öğle, akşam Japon turplu yemekler yiyorlar. Sonradan yanlarına bir de polis memuru katılıyor. Başta onları yakalamak için uğraşsa da tarlaya göz diken Başbakan’ın çalışmaları karşısında dayanamayıp Nerima Daikon Brothers ayrı olmamalı düşüncesiyle yine onlara yardım ediyor. Gerçi bu hali sürekli Jerry’i yakalayıp yemeye çalışan; ama öldüğünü sandığı bir anda yaşatmaya çalışan Tom’u hatırlatmıyor değil.

Bol müzikli ve eğlenceli bir anime arıyorsanız Nerima Daikon Brothers uygun; yalnız seks çağrışımlı sahnelerin varlığını unutmayalım. 🙂

Nerima Daikon Brothers Müzikler:

Açılış Müziği: Ma·Ji·Ya·Ba

Kapanış Müziği: Berima

Şarkıları Nerima Daikon Brothers – Hideki, İchiro ve Mako’yu seslendiren sırayla Shigeru Matsuzaki, Shoutarou Morikubo ve Ayano Matsumoto söylüyor.

NOT: Açılış müziğinin paylaştığım klibinde 1:03’te başlayan hareketin devamında bir el işareti göreceksiniz. Bazı ülkelerde OK, yani tamam anlamında kullanılıyor, bizde edilgin eşcinsel erkekler için kullanılıyor. Japonya’da ise bu el işareti para anlamına gelir. Öğrenin, anlatıp arkadaşlarınızı şaşırtırsınız. 😀

Muteki Kanban Musume - Ramen Fighter Miki

Muteki Kanban Musume

Muteki Kanban Musume (Yenilmez Servis Elemanı); Jun Sadogawa’nın yazdığı mangadan uyarlanan, 2006 yapımı, 12 bölümlük bir anime. Bölümler yaklaşık 25 dakikadan oluşuyor. Yönetmenliğini ise Nobuo Tomizawa yapıyor.

Kahramanımız Miki Onimaru annesinin işlettiği ramen dükkanında çalışıyor çalışmasına ama ne teslimatları tam vaktinde yapıyor ne de aslında doğru düzgün işe yarıyor. Faydadan çok zarar veriyor desek yeri. 20 yaşında olmasına rağmen çocuk akıllı, çok enerjik, dövüşçü ama diğer yandan da yardıma ihtiyacı olanların yardımına koşan biri. Karşılarında fırını olan Megumi Kannazuki okuldan arkadaşı ve sürekli Megumi ile Miki sürekli kavga ediyor. Megumi ne yaparsa yapsın bir türlü kazanmayı başaramıyor.

Bir de Kankuro Nishiyama var. O da okul döneminde Miki’den çok çekmiş, 4 yıl aradan sonra döndüğü şehirde Miki’yi yenip intikamını almak ve hayata devam edebilmek umuduyla Miki’ye sürekli meydan okuyor. Her seferinde daha sefil halde yenilse de…

Bu dalaşmaları, Miki’nin annesinin tepkileri gibi aslında ekstrem bir ailenin günlük hayatını izliyoruz. 🙂

Açılış Müziği: Masami Okui’den Wild Spice

Kapanış Müziği: Naozumi Takahashi’den Mutekina Smile

Neo Angelique Abyss

Neo Angelique Abyss

Neo Angelique Abyss, Angelique serisinin bir yan ürünü olarak çıkmış. Neo Angelique adlı oyuna dayanıyor. Angelique de aynı şekilde oyun, manga ve anime denemesi olan bir çalışma. 2008’de başlayarak 13 bölümlük 2 sezon halinde yayınlanıyor. İkinci sezon Neo Angelique Abyss Second Age olarak adlandırılmış.

Neo Angelique Abyss en açık haliyle bir kızcağızın etrafında toplanan ve onun için kul köle olan yakışıklı erkekler üzerine kurulu desek pek de yanlış olmaz. Tabi konu daha farklı ama olsun her anında bunu hissediyor insan. Öyle dalyan gibi uzun boylu, yakışıklı, elinden her iş gelen, kibar erkek karakterleri seviyorsanız hiç düşünmeden izleyin. 😀

Konuya gelecek olursak; animenin geçtiği dünya Arcadia’da ara ara Thanatos diye yaratıklar çıkıyor ortaya ve yakaladığının bütün enerjisini sömürüp kupkuru bırakıveriyor. Bu Thanatosları yok etmenin tek yolu arındırma. Bunu yapabilen de çok kişi yok. Kutsal Şehir şövalyeleri ağırlıklı olarak savaşıyor; ama diğerleri de var. Bunlardan bir tanesi Nyx. Yakışıklı mı yakışıklı, beyefendi mi beyefendi, zengin mi zengin, becerikli mi becerikli bir karakter. Nyx bu Thanatoslarla savaşmak için kendi çapınca bir topluluk kurma peşinde. Sağda solda haberini aldığı kişileri grubuna dahil ediyor. Hali hazırda Rayne adlı ülkenin belki de en geç profesörünü almış yanına.

Asıl kahramanımız Angelique ise ailesini Thanatos saldırısında kaybetmiş, doktor olup insanları kurtarmayı amaçlayan, kendi halinde bir lise öğrencisi. Bir gün Angelique’nin okulunun yöneticisi olan Nyx görüşmeye gelip diyor ki: ‘Angelique Angelique sende çok büyük bir güç var, gel bizim ekibe katıl, gel birlikte Hidamari Konağı’nda yaşayalım, hep birlikte Thanatoslarla savaşalım, doktorluktan daha çok insan kurtarırsın bu şekilde, hem Noblesse Oblige var bak.’ diyor. Bu Noblesse Oblige de çok sevdiğim başka bir animede daha geçiyor. Japonlar seviyor demek ki. Nyx bu ifadeyi ‘Eğer elinde bir şeyi yapma gücü varken yapmıyorsan bu da suçtur.’ diye açıklıyor.

Animeye geri dönecek olursak, Angelique sonunda kabul ediyor. Ekibe daha başkaları katılıyor: Aslında bir insan eseri bir biyolojik silah olan JD. Kutsal Şehir’de Gümüş Şövalyeler arasındayken ayrılıp kendini Angelique’ye adayan Hyuuga. Bir de kedi takılıyor Angelique’nin peşine; Ervin. Bu kedide bir şey var ama derken en sonunda görüyoruz tabii ki. Ayrıca gazeteciler Bernard ve Roche var. Onlar da Angelique’ye yardım etmek için ölüp bitiyorlar. Zaten sonradan anlaşılıyor ki meğer Bernard zaten akrabaymış. Hatta ailesi öldükten sonra bir süre Angelique’ye o bakmış falan.

Başta güzel güzel Hidamari Konağı’nda yaşayıp Thanatoslarla savaşıyorlar. Görmelisiniz; her akşam Angelique için yemek yapma yarışına giren yakışıklı erkek karakterler. Angelique’nin Kraliçe Yumurtası olduğunu öğrenince (yani çok yüksek arındırma gücü var, herhangi bir alete de ihtiyaç duymuyor) ünleri artıyor. Aynı oranda düşmanları da sanırım. En büyük düşman da Thanatosların asıl kaynağı olan Erebos adlı mutlak kötülük.

Asıl sürpriz şimdi! (Bu araya gerilim müziği giriyor işte kafanızda dinleyin:)) Erebos Nyx’i ele geçirmiş onun içinde yaşıyormuş. Nyx kontrolü kaybedip Hidamari Konağı’nı yakıyor. Diğerleri zar zor kaçıyor. Her yerde bir anda oluk oluk Thanatoslar oluşmaya başlıyor. Halk suçu Angeliquegillere atıyor.

Öyle ya da böyle geri dönüp eski düşmanlarını dost edinerek Erebos’u yok etmek ve Nyx’i kurtarmak için ellerinden geleni yapıyor ve başarılı da oluyorlar. Kedi Ervin Angelique’ye yol gösteren mutlak bir güç tarafından gönderilmiş yardımcı daha ziyade. Zor zamanlarda yol gösteriyor çaktırmadan.

Neo Angelique Abyss bence güzel bir animeydi, izlerken sıkılmadım. Yakışıklı anime karakterleri hayranı olmadığım için o erkek haremini andıran sahneler biraz sıkıntılıydı; ama izlenebiliyor yine de. 🙂

Neo Angelique Abyss ve Neo Angelique Abyss Second Age Müzikler:

  1. Sezon Açılış: Hiroki Takahashi, Toru Oukawa, Masaya Onosaka ve Daisuke Ono’dan Joy to the World
  2. Sezon Açılış: Ōbuhantā 4’ten (Hiroki Takahashi, Toru Oukawa, Masaya Onosaka ve Daisuke Ono) Silent Destiny
  1. Sezon Kapanış: Tegomass’tan Ai Ai Gasa
  2. Sezon Kapanış: Tegomass’tan Kataomoi no Chiisana Koi
Myriad Colors Phantom World

Musaigen No Fantomu Waarudo – Myriad Colors Phantom World

Musaigen no Fantomu Waarudo – Myriad Colors Phantom World, Sonsuz Renklerin Hayal Dünyası olarak çevrilebilir sanırım. Yepyeni bir anime olarak 23-24 dakikalık 13 bölümle karşımızda. Sōichirō Hatano’nun kurgu romanından uyarlanmış.

Deney yapan bir kurumdan yanlışlıkla dünyaya bir virüs yayılıyor. Bu virüs insanların beyninde bir değişikliğe neden oluyor ve nedenle hem hayalet gibi yaratıklar gözle görülür hale geliyor hem de özel güçlere sahip çocuklar doğmaya başlıyor.

Bu çocuklar özel güçleriyle hayaletlerle savaşıp onları mühürleyebiliyorlar. Hosea Akademi özel güce sahip çocukların toplanıp hayaletlerle savaştığı bir öğrenci kulübüne sahip.

Kahramanlarımız da bu kulübün üyeleri arasından: Haruhiko Ichijo hayaletlerin resmini çizerek onları mühürleyebiliyor. Mai Kawakami vücudundaki çeşitli organlarda bulunan temel elementlerin gücüyle hayaletlerle savaşıyor. Reina Izumi minik bir kız olmasına karşın bütün dünyayı yiyebilecek potansiyele sahip bir hayalet yiyici. Koito Minase yaşadıklarından dolayı insanlardan uzaklaşmış, sesiyle hayaletlerle savaşıp onları mühürlüyor. Ruru esasen bir hayalet. Minik bir peri görünümünde ve sonradan anlıyoruz ki aslında Ruru’yu bilinçsiz şekilde Haruhiko yaratmış. Kurumi Kumamakura aynı Hosea Akademi’nin ilkokul bölümünden pelüş ayısıyla dolaşıp uzaktan bu gruba bakan bir kız çocuğu gibi görünse de aslında oyuncak ayısı Albrecht’in dev büyüyüp canlanmasını sağlıyor. Arisu Himeno virüsün yayıldığı kurumla da bağlantısı olan ve kulüp üyelerine bu işleri getiren öğretmen.

Her bir bölümde farklı hayaletlerle savaşlar izleyip karakterlerin hayatlarına dair bilgiler ediniyoruz. Son olarak büyük göğüs ve erotiklik çağrıştıran sahneler uyarısı yapmam gerektiğini düşündüm; ama aşırı derecede değil! 🙂

Moyashimon ve Moyashimon Returns

Moyashimon 11 bölümlük ilk sezonun, Moyashimon Returns de yine 11 bölümlük ikinci sezonun adı. Bölümler 22-23 dakika sürüyor ve sonlarında ağırlıklı olarak o bölümde adı geçen mikrop ya da bakterilerin tanıtıldığı Mikrop Tiyatrosu isimli mini bölümler var.

Moyashimon ve Moyashimon Returns de bana daha Japon gelen animelerden. Animenin adı mayalanma anlamına gelen Moyasu fiilinden geliyor. Zaten göreceğiniz gibi mayalanma süreçleri ve bunu sağlayan bakterilerden bolca bahsediliyor.

Kahramanlarımız soya sosu vs. yapan bir ailenin küçük oğlu olan Tadayasu Souemon Sawaki ve Sake üreticisi bir ailenin oğlu olan Kei Yuuki’nin Tarım ve Hayvancılık Okulu’na girmesiyle başlıyor. Tadayasu ve Kei çocukluk arkadaşı. Tadayasu’nun özel bir yeteneği var ki mikrop, bakteri gibi minik ötesi yaratıkları çıplak gözle görebiliyor ve onlarla konuşabiliyor. İki arkadaş bir yandan okula alışmaya çalışırken bir yandan da başlarına ilginç olaylar gelmeye devam ediyor.

Ele alınan diğer kişiler arasında Profesör İtsuki, asistanları Haruka Hasegawa ile Aoi Muuto, ikinci sınıf öğrencileri Kaoru Misato ile Takuma Kawahama ve yine okula yeni başlayıp bu gruba dahil olan Hazuki Oikawa var.

Tadayasu ailenin küçük oğlu olmasına karşın ağabeyi kaçıp kendine başka iş bulduğundan aile işini devralma görevi kendisine yüklenmiş. Mikropları görüyor olmasının iyi mi kötü mü olduğuna karar verememiş, gelecek planı veya bu konuda ne bir düşüncesi ne de isteği olan günü kurtarma üzerine kurulu bir hayat benimsemiş durumda. İlerleyen bölümlerde de bunu sorgulamak durumunda kalıyor. Kei Sake üreticisinin oğlu olmakla kalmayıp bu işi oldukça seven ve benimseyen biri. Zaten okula başladıktan kısa bir süre sonra Profesör İtsuki’nin arkadaşının işlettiği, politikacıların falan bir araya geldiği gizli bir Sake barında çalışmak için okuldan izin alıp kız kılığına giriyor ve animenin devamında karşımıza hep bu şekilde çıkıyor.

Haruka zengin bir ailenin kızı, aile evliliği için kendisine sunulmuş bir eş adayından kaçmak için üniversitede kalmaya devam ediyor, bu baskıyla çalışmalarında ilerlemek de istemiyor. Aoi oldukça güzel olmasına karşın bunu önemsemeyen ve öne çıkarmayan, herhangi bir gelecek planı olmadan yaşayan biri. Sake içmeyi de çok seviyor. Misato ve Kawahama yarım yamalak bilgileriyle biraz da kandırmacalara başvurarak ellerinde olan her şeyden para kazanmaya çalışan iki kafadar. Oikawa ise hijyen hastası bir kız.

Ağırlıklı olarak bu kişiler etrafında dönen olaylarla birlikte soya sosu ve sake başta olmak üzere çeşitli mayalama süreçleri ve bunların sonucunda ortaya çıkan ürünlerle ilgili bilgiler de edinmiş oluyoruz.