Kategori arşivi: Anime

Anime; Japonya’da çizgi dizinin/filmin adı olmasına karşın, Japonya dışında Japonlar’a özgü çizgi diziler/filmler için kullanılır. Tabii ki animeler genelgeçer çocuklar için çizgi dizi algısını ortadan kaldıracak düzeyde konu çeşitliliğine sahiptir. Benim dahi inanılmaz derece sıkıldığım ve sonunu getiremediğim çok ağır konuları işleyenleri de vardır. Japonlara kendilerinden çok daha farklı karakterler yaratma imkanı sunan bir film türü gibi gelişmiştir.

Mou Hitotsu No Mirai Wo

Mou Hitotsu no Mirai wo ortalama 7 dakikalık 3 bölümden oluşan mini anime serisi diyebiliriz.

Gelecekle iletişim kurmaya çalışan gizli bir araştırma grubundan minik görüntüler. Gelecekle iletişim kurmak için bir cep telefonu yapan bu grup bir yandan buluşu yaygın hale getirebilmenin yollarını ararken, diğer yandan da gizlilik ve sponsorluk gibi oldukça sıkıcı ama gerçekçi yönleri de ele almış Moonlight Mile’de olduğu gibi.

İki prototip cep telefonu gelecekle iletişim kurmak için kullanılıyor. Sadece deneme amaçlı arama yapan Kido, gelecekteki arkadaşından 2 gün önce öldüğüyle ilgili haberler olduğunu öğreniyor. Hemen o an tesiste bir patlama oluyor ve ciddi bir kaza atlatıyorlar. Ancak patlamanın asıl nedeninin kundaklama olduğu ve birilerinin diğer telefonu çaldığı ortaya çıkıyor. Suçluyu bulmak için yine gelecekle iletişime geçiliyor ve bir şirketin haberleriyle karşılaşılıyor. Aynı anda suçlular Kido’ya ulaşıp onu yanlarına istiyorlar. Diğer taraftan da iletişim gerçekleştirmeyi başaranlardan biri olan Mizue işin etik boyutuna da değiniyor: Tek taraflı iletişim kurmak haksızlık değil mi? Kido suçluların yakalanması için görüşmeyi kabul etmişken hiç beklemedikleri bir şey oluyor ve Kido’nun annesi gelecekten onları arıyor. Böylece Mizue’nin etik sıkıntısı da ortadan kalkmış oluyor; ancak gizli kalması gereken bir proje bu kadar açığa çıktığı için hükümet durdurma kararı alıyor. Telefonlar kullanıcıları Kido ve Mizue tarafından özel bir kapsülün içine yerleştirilerek proje gelecek kuşaklara emanet edilmiş oluyor.

Sonuç olarak  bu kadar kısa bir seri için çok fazla şey bile anlatılıyor. Karakterler bana Higashi no Eden karakterlerini anımsattı. Favori animelerimden birini hatırlattığı için mi acaba hoşuma gitti?

Moshidora

Moshidora lise öğrencisi bir kızın Peter Drucker’in Management kitabını okul beysbol takımına uyarlarsa neler olacağınız anlatıyor. Beysbol, dram ve kıyısında köşesinde aşk meşk olmayan bir anime. Aslı Natsumi Iwasaki’nin 2009 yılında yazdığı romana dayanıyor. 2011 yılında da 25 dakikalık 10 bölümden oluşan bir anime serisine dönüştürülüyor.

Kahramanımız Kawashima Minami beysbolla büyümüş bir çocuk. Eğer erkek olsaymış babası profesyonel beysbol oyuncusu olması için yetiştirecekmiş; ancak kız olarak da elinden geleni yapmış, her şeye rağmen babası ona ‘Evet, çalışırsan profesyonel bir oyuncu olabilirsin.’ demiş ve Minami buna canıgönülden inanmış. Gelin görün ki gerçekler böyle değil. Bir süre sonra birlikte maç yaptığı erkeklerin hepsi boy atıp kuvvetlenince gerçekle yüzleşmek zorunda kalarak beysboldan nefret etmeye başlamış.

Bu arada en yakın arkadaşı Yuuki. Sağlığı zayıf bir kızcağız. Küçüklükten beri sık sık hastanelerde yaşıyor desek yeri. Bu hastalıklı hayatında arkadaşı Minami’nin çok kritik bir anda yaptığı atış sırasında içine dolan duygular onu öylesine mutlu etmiş ki, bu duyguları tekrar yaşayabilmek için kısmen de olsa okula gelebildiği lisede beysbol takımının menajeri olmuş.

Yuuki tekrar hastaneye yatınca Minami onu mutlu etmek için Yuuki dönene kadar işini devralmaya karar veriyor. Kitapçıya gidip bu işle ilgili bir kitap almak istiyor; ama gerçekten hiçbir şey bilmez halde bakınırken yardım önerisinde bulunan görevliye menajerlikle (Japonca Ma-nee-caa), yönetimle (Japonca Ma-ne-ce-men-to) ilgili bir şeyler aradığını söyleyince görevli kız ona Peter Drucker’in ‘Management’ kitabını öneriyor. Yuuki’yi ziyaret edip muhteşem haberi verirken kitabı gören Yuuki, bunun iş dünyasıyla ilgili olduğunu söyleyip gülüyor; ama Minami kitabı geri de götüremediğinden zorla okumaya çalışıyor. Bir lise öğrencisine göre zor bir dili olan kitabı anlamaya çalışırken ‘Neden burada yazanları beysbol takımına da uygulamayayım ki?’ düşüncesiyle sıvıyor kolları.

Kitaptan öğrendiklerini adım adım uygulamaya çalışarak çok kötü durumda olan beysbol takımını Ulusal Yaz Turnuvası’na katılabilme noktasına getirmek üzereyken Yuuki’nin kaybı herkesi sarsıyor. İsyan bayrağını çeken Minami’ye Yuuki’nin annesinin sözleri tokat gibi çarpıyor. Meğer Yuuki hastaneye yattığında 3 ay ömür biçmiş doktor; ama Yuuki herkesin sayesinde neredeyse 1 yıl yaşamayı başarmış (Bu bölüm duygusallara ağlama garantili). Bu halde final maçına çıkan takım yine de başarıya ulaşıp Yuuki için ulaşmak istedikleri hedefe ulaşıyorlar.